18 Ağustos 2011 Perşembe

Çocuk mu kandırıyorsunuz?



Tarih: 17 Ağustos 1999…
Saat: 03:02…
Yer: Marmara açıkları…

7,2 şiddetinde deprem oldu.
Sadece 45 saniye de esmi rakamlarla 18.000 canımızı kaybettik.
Oranın fotoğraflarına bakan herkes bu rakamı az bulsa da en az 18.000 canımız aramızdan ayrıldı.

O gün orada Ayşe de öldü Mehmet de öldü.
Senin amcan vefat etti.
Benimse kuzenim…
Depremin dini yoktu;
Müslümanını aldı aramızdan
Hristiyanını da…
Bakmadı nufüs cüzdanına;
Rizelisi, Ankaralısı, Yalovalısı, İzmirlisi, Ağrılısı, Bitlislisi aynı enkaz altında can verdi.
Dinine bakmayan deprem ırkına bakar mı?
Türk, Kürdü, Ermenisi, Arapı ve sayısız göçmenini de kopardı sevdiklerinden…

Depremin siyaseti olmaz.
Söylemek istediğim o gün orada sen de öldün bende…
Gözümüzün önünden gitmiyor halen o kareler…


Bugün yazmak istedim.
Yazmak istedim çünkü olanlardan rahatsız oldum

Tarih : 19 Ağustos 2000
Tek ağızdan tüm gazetelerde aynı başlık;
Unutmadık…
2001,2002,2003,2004 de aynı…
Arada bir zafer konuşması var.
21 Ekim 2004 Veli Göçer tutuklandı.
18.000 candan sadece 195’den sorumlu kişi tutuklandı.
Sadece %1…
2005,2006,2007,….. 2010 aynı…
13 Ağustos 2011 Veli Göçer serbest…
Adam da haklı ‘’bir ben miyim?’’ derken…

2100 dava açılmış.
1800’ü Rahşan Affı’ndan yırtmış.
Geriye kalan 300 davadan sadece 110’una ceza verilse de bir çoğu ertelenmiş.
Ve Veli Göçer’i dalga geçer gibi depremin yıldönümünden 4 gün önce serbest bıraktılar.
Dalga geçer gibi…
İnsaf…
Diriye saygınız yok bari ölüye saygınız olsun.

Ben bu yazıyı 17 Ağustos 2011 00:43’de bitiriyorum.
Yarın gazeteleri açınca yine aynı başlık;
Unutmadık!

Çocuk mu kandırıyorsunuz?




Azcık da REKLAM;
Artık Yazıyoruz.biz ' de de yazıyorum. Oraya da beklerim efendim...

0 Bıdı Bıdı:

Yorum Gönder

Birşeyler de sen söyle be kardeşim hep ben hep ben nereye kadar?